Size ihtiyaçlarınız doğrultusunda ve özelleştirilmiş hizmetler sunabilmemiz için, bu internet sitesinde çerezler (cookies) kullanılmaktadır. Çerezlerle ve nasıl çalıştıklarıyla ilgili daha detaylı bilgi için GİZLİLİK POLİTİKASI’nı okuyunuz. Kişisel verilerin korunması hakkında AÇIKLAMA METNİ’ni okuyunuz.
Duyurular:

Vergi 2023-041

05 Temmuz 2023

Yayımlandığı Yer   : LEBİB YALKIN DERGİSİ-

                               TEMMUZ 2023

Kevork ALTINKAYA

Kıdemli Danışman

BDO DENET

HUKUKEN İSTENEBİLİR OLMAYAN GELİRLERDE TAHAKKUK KAYDI

ÖZET :

Hazine ile mükellef arasındaki borç ilişkisinin kurulması için, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi ve dolayısıyla verginin tahakkuk etmesi gerekir.

Vergiyi doğuran olay farklı vergi kanunlarında farklı olayları ifade etmekte olup, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu uyarınca vergiyi doğuran olay, gelirin elde edilmesidir. Söz konusu hüküm kurum kazançları için de geçerlidir.

Vergi mevzuatımızda gelirin elde edilmesine ilişkin teferruatlı açıklamalar bulunmasa da, anılan Kanun’da, elde edilen hasılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları ifade ettiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, gelirin elde edilmesinin, bir tahakkuku veya tahsilatı işaret ettiği tabiidir. Nitekim, Kanun’un sair maddelerinde çeşitli gelir türlerinde elde etmenin tespiti için bu esaslardan hangisinin benimseneceği belirtilmiştir.

Tahsilattan veya tahakkuktan anlaşılması gerekenin ne olduğu vergi mevzuatında yer alan bir diğer boşluk olsa da, her iki kavramın da ‘tasarruf’ kavramı vasıtasıyla izah edilmesi mümkündür.

Gelirin tahsil edilmesi, uygulamada tespiti kolay bir fiili tasarrufu işaret ederken; gelirin tahakkuk etmesi sınırları bazı zaman bulanıklaşan hukuki tasarruf ve ekonomik tasarrufu işaret etmektedir.

Bu bulanıklık, muhasebe ve vergi uygulamasında öteden beri süregelen, yanlış olduğunu düşündüğüm ve sakıncası çalışmada örneklerle ortaya konulan bir yanlışlığı da beraberinde getirmektedir. Yanlışlık, dönem ayırıcı tarihte hukuken istenebilir -hukuki tasarruf altında- olmayan, veya beyan tarihi itibariyle henüz tahsil edilmemiş gelirlerin tahakkuk usulüyle muhasebeleştirilmesidir.

Tahakkuk ayrıca gelirin mahiyet ve tutar bakımından kesinleşmesini de ifade etmekte olup, gelir sahibinin talep hakkını kendiliğinden beraberinde getirmeyen ölçümlerin, kesinlik olarak yorumlanması yanlış bir yaklaşımdır. Diğer bir deyişle, hukuki tasarruf altında olmayan gelirin ölçülebilir olması, gelirin tutar ve mahiyet yönünden kesin olduğu ve tahakkuk ettiği anlamına gelmemektedir.

Hukuken istenebilir olmayan gelirin muhasebeleştirilmesi ve vergilendirilmesi, mükellef üzerinde önemli düzeyde finansman külfeti veya alternatif maliyet yaratabilir niteliktedir. Olası mağduriyetin giderilmesi adına, mevzubahis gelirlerin muhasebeleştirilmesini tercihe bırakan bir düzenlemenin getirilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Anahtar Kelimeler

Gelirin tahsili, verginin tahakkuku, hukuken istenebilir gelir, muhasebeleştirme.

1. GELİRİN ZAMANLAMASI :

Vergiyi doğuran olay, bir verginin tahakkuk ettiği durumu ifade eder ve her vergi türü için farklı bir çerçevede gerçekleşir.

Bu durum, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 19. maddesinde yer alan:"Vergi alacağı, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar. Vergi alacağı mükellef bakımından vergi borcunu teşkil eder." hükmü ile Türk vergi mevzuatına taşınmıştır.

Anlaşılacağı üzere, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi, Hazine ile vergi mükellefi arasında bir borç ilişkisinin kurulmasını ifade etmektedir.